üç gündür ders çalışmayı bıraktım. içimden gelmiyor ders çalışmak. başkalarının sorumsuzluklarının bedelini ödemek zorunda kalmak diye bir şey var bu dünyada. sorumsuzluklarını başkalarının sırtına yüklemeyi seven bu insanlar siz onlara bunun bedelini hatırlatmadıkça; onların sorumsuzlukları ve bununla doğru orantılı olarak da sizin ödeyeciğiniz bedelin kesafiyeti artıyor. bu bir hastalık olmalı. tedavisi imkansız bir hastalık. sorumsuzluk hastalığından muzdariplerin hemen hepsinde gördüğüm bir başka hastalık daha var, yargılama hastalığı:
bütün çağların ve hemen hemen bütün insanların ortak hastalığı olan bir hastalık yargılama hastalığı. elias canetti "kitle ve iktidar" kitabında uzun uzadıya anlatır bu hastalığı. insanların kendi işlerine bakmayıp başkalarının işlerine, yaptıklarına karışmaları şeklinde özetleyebilirim bunu. kendi kendine yetemeyelerin, kendi çöplüğünü temizlemeyenlerin hastalığıdır yargılama hastalığı. ayrıca isa'nın da hiç sevmediği ve yakalananların bir an önce kurtulması gerektiğini söylediği bir hastalıktır bu hastalık.peki nasıl kurtulunur bundan? susarak.
(İsa'nın en eski hastalık dediği bu yargılama hastalığınn yanında bir hastalığın adını daha zikreder: "verem". hep aklımda bu, hep yazsam diyorum ama bunun çağrışımları bile beni boğuyor)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.