5 Aralık 2021 Pazar

Niçin Hoshi'nin Kuyruğu Büyüyor

 bizi mutlu edebilecek şeye / kişiye ulaşabilmek için ulaşabilmemize engel için her şeyi / herkesi yok etmemiz gerekebilir. 

ama öncesinde Alain Corneau"nün "dünyanın bütün sabahları" filminden bahsetmek istiyorum biraz. 


filme adını veren replik bu. filmde usta bir viyola sanatçısının kendi ustasıyla ilgili anıları, düşünceleri anlatılıyor. dünyanın bütün sabahları geri dönüşsüzdür, yaşadığımız hiçbir şeyi bir daha yaşayamayız fakat bunu yapmak da isteriz aynı zamanda. ve fakat tabii ki yapamayız bunu. ama yapmaya çalışırız yani dünyanın bazı sabahlarını geri dönüşlü yapmaya çalışırız ki sanat da burada başlar. çok sevdiği eşini kaybeden  "Monsieur de Sainte Colombe" eşinin oturduğu son masayı bir ressam dostuna çizdirerek sonsuzlamaya çalışır. sonra o anları anlatan bir beste yapar. hiçbir bestesini notaya dökmeyen Sainte Colombe bu bestesini notaya döker ve öğrencisine -bir zamanlar damat adayı da olan- verir parçanın notaya dökülmüş halini. 


eşine dair bir sabahı ölümsüzlemeye çalışan Sainte Colombe'un  bestesi de buydu bu arada. bir şeyi kalıcı kılma çabasının mutsuzluğu, beyhudeliği, tutkusu, saplantısı vs. her şey vardır bu filmde. 

başlığa konu hoshi aslında "koji wakamatsu"nun bir filmindeki tekerlemeden alıntı. tekerlemeyi buraya niye almak istediğimi unuttum. bir ara filmi tekrar izleyip editlerim buraya ama şimdi çok önemli işlerim var. anlamaya çalıştığım şeyler gittikçe azalıyor. bu ben değilim ama. şarkıda dediği gibi "bir çeşit mantarım var ve aklım yavaş işliyor" (tam böyle değildi de neyse) aklımın yavaş işlemesi de benlik bir şey değil. bir şey yapmamak için bir şeyler yapmaya çabalamaktan yoruldum. Hoshi'nin kuyruğunun neden büyüdüğünü hatırlamaya çalışıyorum bazen gün boyu. derste, araba kullanırken yahut ne bileyim markette kasa sırasında beklerken.. niçin hoshi'nin kuyruğu büyüyor? kayan yıldız... niçin kuyruğu birdenbire kayboldu? akan yıldız... 

- Hoshi neredesin?
- neredeyim tahmin et?
- sonunda göle vardın. seni gördüm. yüzüyorsun.
-hayır öyle değil Hanako. aslında bodrumdayım.
- hayır yalan söylüyorsun.
- evet oradayım. kan damlacıkları düşüyor. artık göremiyorum, artık rüzgarı duyamıyorum. kötü bir koku var. 

neyse ne diyordum? aslında ben, bir şey yapmamak için bir şeyler yapmaya çabalamaktan yoruldum. 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.