14 Mayıs 2017 Pazar

eksik

yazacak çok şeyim olduğunda yazmıyor; konuşacak çok şeyim olduğunda konuşmuyorum genelde. müthiş bir tam olmamışlık haline dalalet eder bu. "olmuş olan" yani tamamlanmış olan hadi varoluşçu filozofların tabiriyle söyleyeyim kendinde'dir "kendisi için" değildir yani. kendinde'nin, mutlak olanın artık yani yahut tamamlanmış olanın ne öyküsü ne şiiri ne romanı vardır. (belki makalesi olabilir) oğuz'cum atay'ın en çok yakındığı şeydir yarım aydınlık; ki kendisi de kahramanları da öyledir. selim, hikmet... dahi turgut'um özben... hal böyleyken neden sevmez oğuz'cum atay yarı aydın'ı? selim veya hikmet yahut turgut'um özben tamamlanmış olsaydı kişilik olarak okur muyduk onları biz? eli yükselteyim: hamlet! hamlet kendisi için değil de kendinde olsaydı kim siklerdi onu?aslında tabii burada bir şeyi nüanse etmem gerekiyor sanırım. benim kasttetiğim bu yarım aydınlar aydın olmak isteyip de olamayanlar; yoksa aydın olmak lüksü elinde olduğu halde aydın olamayanlar değil. selim de hikmet de aydın olmak ister dahi hamlet de babasının katilini bulmak ister ama olamaz / bulamaz...sevdiğiniz insanları düşünün ey kari! hepsi tamamlanmamış insanlardır emin ol. hiç kimse tamamlanmış insanı se ve mez! tip'tir tamamlanmış insan, sürprizi olmayandır dahi. şaşırtamaz seni tamamlanmış artık kendinde olan ve bu yüzden sevemeyiz onları biz. insan ancak "kendisi için" olanı yani tamamlanmamış olan insanı sevebilir ta ki onun artık kendini tamamlamış olduğunu anlayana kadar. (kendini tamamlamamış olduğu için sevdiğimiz insanların kendini tamamladığını sezersek terk ederiz onları. bu yüzden herkes terkedilmeye mahkumdur.) neyse ya ben hiç bunlardan bahsetmek istemiyorum aslında. edip cansever'in bir şiiri vardı bugün tüm gün döndü beynimin içinde bu şiir:

Beni uykudan uyandırır uyandırmaz
Dünyanın bütün huyları yüzünde
Ben bunlardan birini seviyorum en çok
Sana bir nar kesip uzatıyor ya doğa
Tutsam tanelerini
Sevincin gözyaşları derdim buna.

Bir süre bakışıyoruz karşılıklı
Ben uykudan uyanır uyanmaz
Benimle şiir gibidir bu
Tam karşımda ama yazılmamış
Durmadan bileniyor aklımda.

Seni unutarak baktığımda bile
Dünyanın her yerlerinden geçiyorsun
Yayılıyorsun kalabalıklara
Yalnız yayılmak mı
Aşkın en büyüğü, en dayanılmazı demeli buna.

Özlenirsin, alabildiğine varsın da
Daha da var oluyorsun gün günden
Olgun bir meyva gibi güleceksin zamanla
Bir kadın da değilsin, bir kişi de değilsin
Bir kuş olsa mavilik derdi buna.

"Benimle şiir gibidir bu / Tam karşımda ama yazılmamış" bak vurguya bak ey kari! yazılmamış daha diyor adam yazılmış değil. yazılmış bitmiş olan makaledir ancak şiir değil. şiir olamaz şiir tamamlanmış olamaz. heidegger'in noksanlık dediği şey ne ola ki anlatayım mı? anlatmayacam. cahil kal amına koyim bana ne. bak bu yazıyı da tamamlamayacağım, eksik kalsın bu da.

bir şeyler tamamlanmış olsaydı eski fotoğraflara bakma ihtiyacı hissetmezdik.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.