"söz vardı başlangıçta" diye başlıyor yuhanna incili. eylem'i yüceltti buna rağmen protestanlar. "ne saçma! Ne budalaca! Dört İncil'den Yuhanna'yı tercih edişim niye?" ismet Özel'i anmamak olmazdı tabii yuhanna'dan söz ederken. "söyledim ve ruhumu kurtardım." ecinniler (doğrusu "ecinni" olmalıydı aslında) romanında dostoyevski, stavrogin'e söyletir bu cümleyi. vera tulyakova, nazım'a yazdığı bir mektubunu bu cümleyle bitirir. incil'den bir ayet, vera'yla nazım arasında bir köprü kuruyor. yuhanna bir balıkçıydı. onu isa'yla buluşturan ruhunu kurtarma arzusuydu. raskolnikov'u (kimilerine göre raskolnikov, dostoyevski'nin ta kendisidir) sorgu hakimiyle buluşturan hisse benzer bir histi yuhanna'nınki. umdukları gibi olmadı sonuç her ikisi için de. meramlarını anlatamadılar istedikleri gibi ruhlarını teslim etmedikleri kişilere... söyleyip ruhu kurtarmak, çarlık rusyasından sovyetlere geçiş dönemi romanının başat teması oldu. ehrenburg ve ondan sonra gelenler ruhu kurtarmak yerine dünyayı kurtarmayı tercih etmenin romanını yazdılar. lermantov gibi şairler buna dirense de edebiyat komiserleri ehrenburg ve ardıllarını destekliyordu ne yazık ki... müthiş bir baskı (hatta istibdat bile diyebiliriz buna) uygulandı lermantov gibilere ve ne yazık ki teslim oldu lermantovlar. aslında bu durum başlangıçta "söz" değil action (eylem) olduğunu gösteriyordu bize; çünkü ruhu kurtarmak isteyenler maddi dünyayı kurtarmak isteyenlere yenilmişti, tıpkı rusya ana'nın sovyetlere yenilmesi gibi.
"ve aslında aradıkları şeyi tek bir gülde ya da bir avuç suda bulabilirlerdi. ama gözler göremez. insanın kalbiyle bakması gerekir."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.