Ali Şeriati'nin "anlatacaklarım seslenilensizdir" diyerek kaleme aldığı bir kitap. Her şeyin kötüye gittiği günlerin kitabıdır. Bu ktabı kaç defa okudum bilmiyorum . Ama şu sıralar raftan tekrar indirdim bu kitabı. Fakat kitabı tekrardan okumaya başlayacak olmama neden, her şeyin kötüye gitmesi değil bu defa. Sadece ,sanırım, her şey kötüye gidecek. Okuyalım bakalım ne demiş Şeriati:"
Ne yazsam gönlüm doyuma ulaşmıyor! Bu günlerde yazdıklarımın tümü, yazılmasının yazılmamasından daha iyi olacağına inanmadığım yazılardır. Arkadaş, doğrular, dosdoğrular... hep söylenmez.
....
"Gerçekten de sevginin dokunulmazlığına andlsun; bu yazdıklarımla "mutluluk" dolu bir yol mu, yoksa "acılar" dolu bir yol mu yürüyorum bilmiyorum.
Gerçketen de, bu yazdıklarımın "boyun eğmek mi yoksa "baş kaldırmak" mı olduğunu bilmiyorum. "
Propp'un yerinde bir tespitiyle, hemen tüm masallarda, halk hikayelerinde sorunlar içinden çıkılmaz bir hal alınca hikaye kahramanı bir yolculuğa çıkar ve bu yolculuğun sonunda o içinden çıkılmaz sorunlar hallolur mutlaka. Peki ama Çölde yolculuğa çıkan birisi nereye varacaktır, yolda nelerle karşılacaktır ve döndüğünde sorunlar bir çözüme kavuşacak mıdır? Çöle doğru çıkılan bir yolculuk tüm bunlara ne yanıt verecek?
Çıkalım bakalım yola, dönersem ıslık çalarım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.