23 Ocak 2012 Pazartesi

Sırr

bir şeyi yapıp yapmamaya hakkın olup olmadığını düşünüyorsan; onu yapmamalısın diyordu dostoyevski bir romanında. sanırım cinler'di bu roman. ne fark eder bir romanıydı işte. taşıyamadığım, söylemek istediğim bir şey var. kendimi muhammed'in sırrını taşıyamayıp da kimselere söyleyemediği için sırrı kör kuyulara bağıran ali gibi hissediyorum bazen. bir kuyu yok bana söyleyebileceğim, bağırabileceğim; AMA bu sır içimde büyüyor ve büyüdükçe de kendini dayatıyor, yoruyor, kırıyor. heyhat vicdan azabı. muazzam bir vicdan azabı...

7 Ocak 2012 Cumartesi

yalnız bir opera

Sense kendini hala hayatımdaki herhangi biri sanıyordun, 

Biraz daha fazla sevdiğim, biraz daha önem verdiğim.