3 Eylül 2022 Cumartesi

bir şeyin orada olmadığını unutmak

 bir şeyin var olmadığını bilmekle bir şeyin orada olmadığını unutmak aynı şeyler değil; çünkü bir şeyin orada olmadığını unutmak aslında bir çeşit  hatırlama sürecidir. hatırlama da denmez aslında buna; tam olarak onu yaşamaktır.  orada olmayanın (bu satırları yazarken inanılmaz bir şekilde coen'lerin "the man who wasn't there" filmini tekrardan izlemek hissi hasıl oluyor) yani aslında o anda orada olmayan bir şey için oradaymış gibi davranmak yani onun orada olmadığını unutmak en kesif hatırlamadır. şu halde hatırlamak unutmaktan türeyen bir eylemdir diyebiliriz. 

 rastgele bir yerinden açıp binbir gece masalları okumak kadar zevkli çok az şey var bu dünyada. hikaye uydurmayı bu kadar iyi bilip de sineması, romanı araplar kadar başka bir millet daha yoktur galiba. yani neyse ne tabii gerçekten bu tespiti okumak için mi giriyor insanlar bu bloğa (3 kişi)? tabii ki hayır. 

yalan söylemek yahut sık sık yalanlara başvurmak aslında kişinin  hikaye anlatma isteğinin bir nevi dışavurumu gibi bir şey. (nietzsche'nin yalan söyleyen birine müdahele etmemek gerektiğini salık vermesi de bundandır belki kim bilir? değil aslında da neyse nietzsche okuduğumu falan araya sıkıştırmak istedim galiba) fakat hikaye anlatmak, film çekmek insanlara bir şeyin orada olmadığını unutturmak süreci aslında. 

bir şeyin orada olmadığını unutarak yaşamak. böyle belli belirsiz duyumsayıp söze gelmeyen ya da getirilemeyen şeyler vardır. beni aşar bunu anlatmak dediğiniz. benim ilmim "bir şeyin orada olmadığını unutarak yaşamak"ı duyumsamaya yetse de görüleceği üzre anlatmaya yetmiyor. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.